Aziz Sancar Hakkinda Arastirma

The latest and trending news from around the world.

Aziz Sancar Hakkında Araştırma
Aziz Sancar Hakkında Araştırma from

Aziz Sancar'ın Önemi ve Nobel Ödülü

Biyografik Bilgiler

Aziz Sancar, DNA onarım mekanizmalarındaki çalışmalarıyla tanınan Türk bir biyokimyacıdır. 1946 yılında Mardin'de doğmuş ve İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden mezun olmuştur. Daha sonra ABD'ye taşınmış ve 1977 yılında Yale Üniversitesi'nden biyokimya doktorasını almıştır.

Sancar, 2015 yılında DNA onarımı alanındaki çalışmaları nedeniyle Nobel Kimya Ödülü'ne layık görülmüştür. Bu ödülü, Tomas Lindahl ve Paul Modrich ile paylaşmıştır.

DNA Onarımındaki Rolü

DNA, hücresel işlevler için gerekli olan genetik bilgileri içeren bir moleküldür. Ancak DNA, güneş ışığı, serbest radikaller ve diğer çevresel faktörler gibi çeşitli faktörlerden kaynaklanan hasara karşı hassastır.

DNA onarımı, hasarlı DNA'yı tespit eden ve onaran bir dizi mekanizmadır. Sancar, nükleotid eksizyon onarımı (NER) adı verilen spesifik bir DNA onarım yolunu araştırmıştır.

Nükleotid Eksizyon Onarımı (NER)

NER, UV ışığı gibi faktörler tarafından hasar gören DNA'yı onaran bir mekanizmadır. Sancar, NER'deki iki önemli enzimi, UvrABC endonükleazını ve UvrD helikazını tanımlamıştır.

UvrABC endonükleazı, hasarlı bölgeyi çıkaran bir endonükleazdır. UvrD helikazı, hasarlı bölgenin etrafındaki DNA'yı açan bir helikaz olup hasarlı bölgenin çıkarılmasını kolaylaştırır.

Çalışmalarının Önemi

Sancar'ın çalışmaları, DNA onarım mekanizmalarının anlaşılmasında büyük bir ilerlemeye yol açmıştır. Bu çalışmalar, kanser, yaşlanma ve diğer hastalıkların anlaşılmasına yardımcı olmuştur.

Ayrıca Sancar'ın çalışmaları, yeni kanser tedavilerinin geliştirilmesine yol açmıştır. Örneğin, Sancar'ın NER mekanizması üzerine yaptığı çalışma, sisplatin ve siklofosfamid gibi kanser ilaçlarının etki mekanizmasını anlamamıza yardımcı olmuştur.

Sonuç

Aziz Sancar, DNA onarım alanındaki öncü çalışmalarıyla Nobel Kimya Ödülü'nü kazanan ilk Türk bilim insanıdır. Çalışmaları, bu önemli hücresel sürecin anlaşılmasında büyük bir ilerlemeye yol açmış ve kanser gibi hastalıkların tedavisinde yeni yolların geliştirilmesine yardımcı olmuştur.